AFRİKA, TÜRKLERİ BEKLİYOR
Somali’ye giden (vakıf insan; hizmet gönüllüsü, bu davaya kendini adayan ve İstanbul’da -sosyal- bir hayır kurumunda yönetici olan) Hasan Gümüş, Somali’ye vardığında ve kendisinin de “Türk olduğunu söyleyince” orada (Şeyh İbrahim) isimli büyük ve yaşlı bir âlimine götürürler.
O yaşlı alim zat da Türkiye’den gelen ziyaretçi Hasan Gümüş’ün onun ziyaretine geldiğini anlayınca hemen ayağa kalkar elini öper..
Bunun üzerine Hasan Gümüş de “İstanbul’dan geldiğini, Somali’deki fakir fukara olan din kardeşlerimize yardım etmek ve yüzlerce kurbanlıkları burada kesip onlara dağıtmak istiyoruz” deyince o âlim zat tekrar kalkar ve elini öper..
Hasan Gümüş de devamla Efendim; biz Ehli Sünnetiz; Şii ve Vehhabi sapıklıklarının ‘Ehl-i Sünnet düşmanlıklarını’ kitaplarımızla insanlığa duyuruyoruz” deyince bu zat tekrar ayağa kalkar ve üçüncü defa Hasan Gümüş’ün elini öper ve “Evladım der; ‘biz dedelerimizden ve büyük âlimlerimizden işitik ki; ahır zamanda iki büyük ordu savaşacak.. Biri Deccal’in, ikincisi de Hazreti Mehdi’nin ordusu olacak..
Türkler ise Hazreti Mehdi’nin askerleri olacaklar.. Siz bu Türklere kavuşursanız, bunlara yardım ediniz ve düalarını alınız’ dediler. Bunun için sizin elinizi öpüyorum ve size yardım etmek istiyoruz” diye memnuniyetini ve sevincini ifade eder.
Somali’nin başkenti Mogadişu’da şanlı Osmanlı ecdadımızın yaptırdığı camiler, kabristanlar ve tarihî eserler var.
Zira Türkiye’nin yurt dışında bulunan en büyük (elçilik binası ve külliyesi) ve de (askerî üssü) Mogadişu’da bulunmaktadır.
Ayrıca çok sayıda da hastane, okul ve sosyal tesisleri de hizmet vermektedir.