BU KURLA BU FAİZLE ÜRETİM OLMAZ.
Konkordato talep eden firmalarımızın sayısı hızlı bir şekilde artıyor.
Türkiye, 2023 yılındaki konkordato talebini, 2024 yılının Mayıs ayında, yani yılın ilk 5 ayında yakaladı.
Ticaretiyle sanayisiyle meşhur şehirlerimizde asırlık firmalar kapanıyor.
Bu şehirlerimizden biri de Denizli´de.
Yılın aynı döneminde 60 şirket kapanmış, 64 şirket de tasfiye edildi.
Önemli ticaret sanayi üslerimizden biri olan Denizli maalesef Ankara tarafından yıllarca ihmal edilmenin de yükünü taşıyor.
Geçmişten de alacaklı bir şehir Denizli.
Girişimci ruhu en güçlü kası olan şehrimizin sanayicisi, enerjisiyle azmiyle verimliliği artırmak için ne yaparsa yapsın uygulanan politikaların getirdiği noktada kapanan şirket sayısı artıyor, açılan şirket sayısı azalıyor.
Sorun ne
Sorun
Sanayicilerin uygulanan düşük kur politikası ve yüksek enflasyon arasına sıkışması
Sanayici üretmekte zorlanıyor.
Bu faiz oranlarıyla, bu düşük kur seviyesiyle, ihracat yapmakta zorlanıyorlar.
Sanayici yüksek kur talep etmiyor rekabet edilebilir kur talep ediyor.
Mevcut kurla, mevcut maliyetlerle rekabet mücadelesi veremiyorlar.
Denizli´de üretilen makinenin fiyatı, İtalya ve Almanya'dan pahalı.
Bizim üreticimiz bu şekilde nasıl ayakta kalacak.
Üretim gücümüz nasıl korunacak.
Türkiye yıllarca ihracatta en iddialı olduğu tekstil sektöründe bile hızla kan kaybediyor.
“Baskılanmış kur ve yüksek tefeci faizi” sebebi ile rekabet gücünü yitiren üreticilerimiz yeni siparişler alamaz haldeler.
Daha da kötüsü firmalarımız Mısır’a yatırım yapmaya, üretimlerini oraya kaydırmaya başladı.
Türkiye yüksek katma değerli üretimle ve kg fiyatı yüksek ihracat modeli ile yola devam etmelidir evet! Ancak, firmalarımız 3-5 yıllık geçiş ve uyum süreci veren bir program ile bu yapılmalıydı.
“Ben faizi %50 yaparım, carry trade parası da kendini güvende hissetsin diye kuru baskılarım” diyerek aslında “Batan batsın, ben tabeladaki değere bakarım” demiş oluyorsunuz.
Tekstil gibi emek yoğun bir sektöre bu kadar acımasız ve empatiden uzak yaklaşamazsınız.
Sadece tekstil değil, mobilya, inşaat, makine, oto yedek parça gibi birçok üretim sahasında, uygulamakta olduğunuz bu adaletsiz kur ve faiz politikası sebebi ile büyük krizler yaşanmaktadır.
Türkiye tarihinde hiç böyle bir dönem olmamıştı.
Sanayicilik nesilden nesile aktarılır ama mevcut şartlar sanayiciliği ve üreticiliği sonraki kuşaklara aktarmayı mümkün kılmıyor.
İçinden geçtiğimiz bu sıkıntılı sürecin geçici olması
Türkiye'nin kur, enflasyon ve yüksek faiz politikasından bir an evvel çıkıp;
Üretim, ihracat, istihdam odaklı politikalar geliştirmesine bağlıdır.
Bundan başka da çıkış yolu yoktur.