İHH Başta Olmak Üzere STK 'lar İsrail ve Siyonizmi Protesto Etti
Aksa Tufanı’nı selamlamak ve destek vermek için İHH’nın çağrısı ile bir araya gelen sivil toplum kuruluşları Siyonist İsrail’i telin etti.
Açılış konuşmasını yapan Kahramanmaraş Özgür-Der temsilcisi Celal KURŞUN; “Bizler nice göçük altından çıktık, nice dağlar çöktü üzerimize, nice canlarımızı ellerimizle toprağa verdik Kahramanmaraş’ta. Fakat Kudüs sevdamızı hiçbir yere gömmedik. Yüreğimizde dipdiri tutuyor ve nesilden nesile aktarma şuuru ile hareket ediyoruz. Aksa Tufanı ile Allah, İsrail’in gök kubbesini başlarına yıktı. Sözde “demir kubbe” diye adlandırdıkları savunma sistemleri çöktü deyim yerindeyse, eridi elhamdülillah! Her Filistinli anne ilk kıblemiz Kudüs için şehit olacak yavrular doğurur. Bu şuurla büyütülür bu şiarla emanetini aldığı Rabbine teslim eder. Bizlere düşen aynı şuurla içimizdeki Siyonist zihinlere aldırmaksızın bu mukaddes davaya sahip çıkmaktır.” dedi.
İHH Kahramanmaraş Başkanı Yusuf Bülbül basın açıklamasında; “Bizler Davos’ta, Mavi Marmara’da ve sonrasında yaşanan tüm süreçte şunu net bir şekilde öğrendik; Yeryüzünde bozgunculuk görevini üstlenmiş olan İsrail, hiçbir uyarıyı, kınamayı ve eleştiriyi dinlemedi. İsrail bürokrasinin, siyasetin, istikrarın ve barışın karşısında bir tutum sergiledi. İsrail her zaman kan, gözyaşı ve baruttan beslendi. Artık yeter! Şimdi İsrail’in anlayacağı dilden cevap verme vaktidir.” dedi.
Basın açıklamasının ardından Ali Demirdöğen’in yüreğinin derinliklerinden gelen duası ile program sonlandı.
Basın metni:
ÖZGÜR KUDÜS İÇİNBİRLİK ZAMANI!
Yıllardır işgal güçlerinin saldırıları sonucu binlerce Filistinli şehit edildi. Çok sayıda Filistinli yaralandı ve sakat bırakıldı.Binlerce Filistinlinin evleri ve arazileri hukuksuz bir şekilde işgal edildi. Gazze’nin etrafına örülen utanç duvarları ile son yüzyılın en büyük açık hava hapishanesi inşa edildi. İsrail’in hukuksuz ablukası ve işgali nedeniyle yıllarca Filistinliler kendi topraklarında esir olarak hayat mücadelesi veriyorlar.
İsrail bölgede bulunan bütün ülkelerle siyasi ve ekonomik bir yakınlaşma kurarak kendine bir koruma kalkanı oluşturmaya çalıştı. Aynı zamanda Cenin’de, Shuafat kamplarında, Nablus’ta ve Gazze’de yaptığı katliamları sevinç çığlıklarıyla dünyaya duyurmuştu. Apertheid rejimi israilin alışkanlık haline getirdiği her kutsal gün ve gecede saldırma ve katletme geleneği son yıllarda bir öldürme yarışına dönüşmeye başlamıştı.
75 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları ellerinden alınan Filistinliler, apertheid rejimi İsrail zulmü altında çok zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor. Yapılan bütün anlaşmalara rağmen, uluslararası alanda alınan bütün kararlara rağmen Filistin’e, Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ve Gazze’ye saldırmaya ve toprakları işgal etmeye devam ediyor.
Filistin, her geçen gün siyonist İsrail’in saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Tüm dünya İsrail katliamlarına gözünü yummuş durumda.
Bizler Davos’ta, Mavi Marmara’da ve sonrasında yaşanan tüm süreçte şunu net bir şekilde öğrendik; Yeryüzünde bozgunculuk görevini üstlenmiş olan İsrail, hiçbir uyarıyı, kınamayı ve eleştiriyi dinlemedi. İsrail bürokrasinin, siyasetin, istikrarın ve barışın karşısında bir tutum sergiledi. İsrail her zaman kan, gözyaşı ve baruttan beslendi.
Artık yeter!
Şimdi israilin anlayacağı dilden cevap verme vaktidir.
Şimdi İsrail’in karşısında kendi haklarını ve topraklarını savunan Filistinli kardeşlerimizle birlik olma zamanı.
Şunu çok iyi biliyoruz ki yıllardır İsrail’in başlattığı ve yaktığı bu ateş kendisini yakacak bir ateştir. Bugünlerde yaşanan olaylar, neredeyse bir asırdır pençelerini Filistin topraklarına geçiren apertheid rejimi İsrail’in uyguladığı zulüm ve işgal politikasına karşı bir başkaldırıdır.Filistinli direniş gurupları israilin vahşi politikalarına karşı sivilleri hiçbir zaman hedef almamış ve sadece askeri unsurlara saldırılarda bulunmuştur.
Filistin’de işgal edilen topraklarını savunan tüm kardeşlerimize buradan desteklerimizi ve dualarımızı gönderiyoruz.
Bugün burada ve tüm Türkiye’de Filistin dostlarıyla birlikte İsrail'in hukuksuz uygulamalarına ve saldırılarına karşı çıkıyoruz. Filistin sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve İsrail’in attığı bu hukuksuz adımları, işgali ve saldırıları durdurmaya çağırıyoruz
Mescid-i Aksa'nın, Kudüs'ün ve Filistin'in özgürlüğü, siyonist zulmün ve işgalin sona ermesi için, yapılan tüm eylemleri desteklemek hepimizin görevidir. Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz.
Özgür Filistin’de, özgür Kudüs’te buluşabilmek ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’da özgürce namaz kılabilmek üzere dualarımızı gönderiyoruz.
YAŞASIN ÖZGÜR FİLİSTİN!