KARAKOÇ VE ZARİFOĞLU ÖLÜM YILDÖNÜMLERİNDE ANILDILAR
Türk edebiyatının iki büyük ismi, Kahramanmaraşlı iki şair Abdurrahim Karakoç ve Cahit Zarifoğlu Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesi ve Kahramanmaraş Kültür Derneğinin müşterek olarak düzenlediği bir etkinlikte ölüm yıldönümlerinde Ankara'da anıldı.
Bilindiği üzere Cahit Zarifoğlu 7 Haziran 1987 ve Abdurrahim Karakoç 7 Haziran 2012 tarihinde vefat etmişlerdir.
Program Kahramanmaraş Kültür Derneğinin Ankara Mithatpaşa Caddesi üzerinde bulunan genel merkezinde gerçekleştirildi. Programın oturum başkanlığını Şair Yazar Ahmet Sandal üstlenmiş ve konuşmacılar Eğitimci Zümrüde Kayabaşı ve Şair Yazar Adem Konan Abdurrahim Karakoç hakkında sunum gerçekleştirmişlerdir. Şair Cahit Zarifoğlu ‘nun arkadaşı ve Hemşehrisi Yazar E. Bürokrat Mehmet Fatih Uğurlu şair hakkında bilgiler vermiş ve anılar anlatmıştır.
Konuşmacı Adem Konan, Şair Abdurrahim Karakoç’un hayatı, eserleri ve örnek duruşu hakkında ayrıntılı bilgiler sunmuştur. Adem Konan, “Şair Abdurrahim Karakoç'un yalnızca Mihriban türküsü ile öne çıkıyor olmasını doğru bulmadığını, onun hiciv ve bir dava şairi olduğunu” özellikle belirterek son yüzyılın en büyük şairlerinden biri olduğunu kaydetti. Konuşmacı Adem Konan, “Abdurrahim Karakoç şair bir ailede doğmuş ve büyümüştür. Evde Köroğlu, Seyrani, Dadaloğlu, Nef'i ve hatta divan edebiyatı okunmuştur. Bir çocuğun böyle şiirler yazması tesadüf değildir, bu da Abdurrahim Karakoç'un bir temelinin olduğunu gösterir. Zaten aile fertlerinin bir çoğu şairdir. Dedesi Mehmet Efendi, babası Ümmet Karakoç' ve Kardeşleri de şairdir.” Adem Konan, Karakoç’un sürekli okuduğunu ve araştırdığını ifade ederek şu hususların altını çizmiştir. “Abdurrahim Karakoç'un hafızası kuvvetlidir. Duyguları canlıdır. Ailesinin ve çevresinin değerlerini özümseyen hatta okuyarak kültürel değerleri genele taşır. Abdurrahim Karakoç, yerel- bölgesel bir arşivdir. Ufku çok geniş. Kendinden önceki ve sonrakilere de örnek olmuştur. “
Programın oturum başkanlığını yapan Şair Ahmet Sandal 2006 yılında Abdurrahim Karakoç’u evinde ziyaret ettiğini ve bir röportaj gerçekleştirdiğini söyledi. Ahmet Sandal, şairin kutsal topraklara gittiğinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Üstada sordum; ‘Kahramanmaraş’tan neden çok şair çıkıyor?’ dedim. Ben çok bilimsel bir açıklama beklerken dedi ki; ‘Ahmet Bey, toprakla alakası yok. Herkes birbirine bakıyor. Bu yazıyorsa ben de yazarım diyor” dedi. Ayrıca Şair Abdurrahim Karakoç Hac farizası için bulunduğu kutsal topraklarda yaşadığı anılarını da Ahmet Sandal’a anlamıştır. “Abddurrahim Karakoç, Hacca gitmeden önce konulu kırmıştır. Kutsal topraklara kırık kola gitmiştir. Kolu kırık olduğu için oradaki kalabalıklarda en büyük ikramlara mahzar olmuş. Kuyruklarda beklememiştir. Kutsal topraklarda güzel hikmetlere maruz kalmıştır. Hatta kafile başkanı Müftü Efendi, Üstad’a hitaben, “ bakın, Allah yapmış olduğumuz hizmetleri hikmete çeviriyor. Sizin yapmış olduğum İslami çalışmaların Allah tarafından kabul gördüğünü inanıyorum” demiştir. Neticede , yola çıkarken kolun kırık olması ve dert olarak sanılması, bir hikmet olarak tezahür etmiştir. Ahmet Sandal, “Allah gani gani rahmet eylesin. Karakoç halk insanıydı” diye konuşmasını sürdürmüştür.
Abdurrahim Karakoç’un yeğeni Eğitimci Zümrüde Kayabaşı ise Halasının eşi Karakoç’un evlerinde bir süre yaşadığını anlattı. Eğitim için Kahramanmaraş’tan Ankara’ya geldiğinde, evlerinde kaldığında Abdurrahim Karakoç’un kendisi üzerinde çok emeği olduğunu ve onu bir manevi baba olarak gördüğünü belirtmiştir. Eğitimci Kayabaşı, Abdurrahim Karakoç’un gece çalıştığını, o zamanlar bilgisayar olmadığını ve daktilo ile sabahlara kadar yazı ve şiir yazdığını müşahede ettiğini söylemiştir. “Ben sınavlarıma çalışırdım sabaha kadar, eniştem ise yan odada sürekli çalışırdı. Daktilo sesinin tıkırtısını hep duyardım. Sabah ezanına kadar çalışırdı” dedi.
Konuşmacılar özetle, “Karakoç’un şiirleriyle muhalif bir söylem geliştirdiğini, Doktor Bey ve Hakim Beğ şiirleri çok önemli ve çok sevilen şiirleri olduğunu, Abdurrahim Karakoç’un 25-26 yaşına kadar yazdığı bütün şiirleri sobaya atıp yaktığını, 'O şiirler benim hamlık dönemime aitti, Abdurrahim Karakoç algısının ileride kötü etkilenmemesi için yaktım' dediğini, O şiirleri yakmasaydım Abdurrahim Karakoç olamazdım" dediğini, bir dönem siyasete girdiğini, ancak siyaseti hiç sevmediğini” ifade etmişlerdir. Abdurrahim Karakoç’un “Hak Yol İslam” isimli şiirini Yeğeni Zümrüde Kayabaş programda okumuştur. Bilindiği üzer bu şiirden dolayı Abdurrahim Karakoç mahkemelerde yargılanmıştır.
Oturum Başkanı Ahmet Sandal Şair Yazar Cahit Zarifoğlu'nu anlatmış ve özellikle zarif söyleşilerine hayran olduğunu belirtmiştir. Rahmetli Şair Yazar Cahit Zarifoğlu, “Biliyor musunuz? Ben bu çağdan nefret ettim. Etimle, kemiğimle, hücrelerimle nefret ettim” diye seslenir. Bu seslenişe Ahmet Sandal da katılmaktadır. Zarifoğlu, özellikle 1980’li yıllarda İslam coğrafyasının sorunları ile ilgilenir. Özellikle ilgisini Afganistan’ın SSCB tarafından işgaline yoğunlaştırır. Afgan mücahitlerinin kurtuluş mücadelesini anlatırken kendi bakış açısı ve ideolojisi ile bir söylem oluşturur. Gerçek olaylardan yola çıkılarak oluşturulan romanın kurmaca dünyasında yazar, alttan alta oluşturduğu söylemini okuyucuya hissettirir. Zarifoğlu, ayrıca ve özellikle Filistin Meselesi ve Kudüs hakkında da yazmış ve söylemiştir. Oturum Başkanı Ahmet Sandal, programda Cahit Zarifoğlu’nun iki şiirini okumuştur. Ahmet Sandal’ın Cahit Zarifoğlu’ndan okuduğu bir şiiri Filistin Davası hakkındadır.
“Çıplan dünyadan çıplan ve gövdenden, 0 büyülü çiçekleri yol arın bir kere, başını eğmiş zalimleri dinlersin, dersin 'lokmam ellerinde', Filistin bir sınav kağıdı, her mü'min kulun önünde, de gerçeği yaz: Hakikat şehitliğe koşmaktır, de isyan çağır yolun açılır cennet köşelerine.”
Diğeri de İşaret Çocukları şiiridir. Ahmet Sandal o şiirin bir kısmını okuyup dinleyicilere duygu dolu anlar yaşanmasına vesile olmuştur.
“Yasin okunan tütsü tüten çarşılardan, geçerdi babam, başında yağmur halkaları. Anam yeşil hırkalar görürdü düşünde, daha ilk güzelliğinde, alnını iki dağın arasına germiş, bir devin göğsüne benzer, göğsünden dualar geçermiş.”
Bu şiirlerden sonra Yazar ve Emekli Bürokrat Mehmet Fatih Uğurlu da arkadaşı ve Hemşehrisi Cahit Zarifoğlu’ndan anılar anlatarak programa katkı sağlamıştır.
Program sonunda Şair Yazar Ahmet Sandal, program konuşmacılara kitaplarını hediye etmiştir. Program Kahramanmaraşlılar Kültür Derneği Başkanı Faruk Bilsin’in teşekkür konuşması ile sona ermiştir.
(Haber)