Maraş'ın Lokomotifi Şehrimizin Omurgası Tekstil Sektörüne Sahip Çıkılmalıdır
Tekstili kaybediyoruz!
Ekonomideki öngörüsüz politikalar, ülkeyi büyük bir krizin içine sürüklerken Ekonominin can damarlarından olan tekstil sektörüne de büyük darbe vurdu.
Ülke ekonomisine yıllık 20 milyar dolar ihracat geliri sağlayan tekstil sektöründe, yaşanan krizden dolayı iş yerleri kapanırken, işten çıkarmalar arttı. Tekstilde 2001 krizinden sonra ağır şartlar yaşanırken, Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, hükümeti uyararak yaşanan sorunlara acil çözüm bulunmasını istedi.
Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, düzenlediği basın toplantısı ile tekstil sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekti.
Tekstil sektörünün Türkiye ekonomisi için önemine işaret eden Rafi Ay, sektörde toplam 1,5 milyon çalışan bulunduğunu, dolaylı yoldan 4 milyon kişinin ekmeğini sektörden kazandığını ve ülke ekonomisine yıllık 20 milyar dolar ihracat geliri sağlandığını bildirdi. Ekonomiye böylesine önemli bir katkısı bulunan tekstil sektörünün büyük bir darboğaza girdiğini vurgulayan Rafi Ay, firmaların fason üretim yaptığı markaların, artan kurlardan dolayı ülkeyi hızla terk ettiğini bildirdi.
Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, düzenlediği basın toplantısı ile tekstil sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekti. Tekstil sektörünün Türkiye ekonomisi için önemine işaret eden Rafi Ay, sektörde toplam 1,5 milyon çalışan bulunduğunu dolaylı yoldan 4 milyon kişinin ekmeğini sektörden kazandığını ve ülke ekonomisine yıllık 20 milyar dolar ihracat geliri sağlandığını bildirdi. Ekonomiye böylesine önemli bir katkısı bulunan tekstil sektörünün büyük bir darboğaza girdiğini vurgulayan Rafi Ay, firmaların fason üretim yaptığı markaların artan kurlardan dolayı ülkeyi hızla terk ettiğini bildirdi.
Sendika olarak yıllardır tekstil sektöründe markalaşmanın önemini anlatmalarına rağmen bu konuda bir yol alınamadığını ve gelinen noktada bunun acısının acı bir şekilde hissedilmeye başlandığını kaydeden Ay, markaların Türkiye’yi terk etmesinden dolayı istihdam kaybının ve kapanan iş yeri sayısının son aylarda arttığına dikkat çekti.
TEKSTİLDE 604 İŞ YERİ KAPANDI, 150 BİN İSTİHDAM KAYBI VAR
Türkiye’nin tekstilde nitelikli işler yaptığını ancak bir türlü markalaşamadığını ifade eden Ay, “Sadece Nisan ayında sektörde 150 bine yakın istihdam kaybı yaşandı” dedi. Yine SGK verilerine göre 10 ile 99 çalışanın bulunduğu 604 tekstil işyerinin de kapandığını bildiren Ay, “Bunlar tekstil sektöründeki krizin ayak sesleri. Acilen bu kötü gidişe dur diyebilmemiz için bir çözüm bulmamız gerekiyor. Bunun için hükümet, işverenler ve sendikalar olarak oturup ortak bir şekilde bu kötü gidişe bir çözüm bulmalıyız” diye konuştu.
Markalaşma konusunda kısa sürede mesafe alınması için marka satın alınmalarının yapılabileceğini bildiren Ay, “Tekstil sektöründe Türkiye nitelikli işler yapıyor. Ancak markanız yoksa yaptığınız nitelikli üretimin bir anlamı olmuyor. Bunu böyle kriz dönemlerinde daha iyi anlıyoruz. Markalaşma konusunda bir yol alamadık. En azından marka veya markalar satın alarak buradaki sıkıntıyı kısa sürede atlatabiliriz” dedi.
AĞIR VERGİ YÜKÜ ÇALIŞANLARIN KANINI EMİYOR!
Tekstil sektöründe çalışanlardan alınan gelir vergisi adaletsizliğine de bir son verilmesini isteyen Ay, şu anda tekstil işçilerinin yılın ikinci veya üçüncü ayından itibaren vergide ikinci dileme girdiğini bunun da çalışanlara ağır bir yük getirdiğini kaydetti. Normalde 182 bin lira girilmesi gereken ikinci dilimin 70 binde girildiğinin altını çizen Ay, vergideki bu adaletsizliğe bir son verilmesini istedi. Ay, şunları kaydetti:
YÜKSEK VERGİ, İŞ YERLERİNDE İŞ BARIŞI İÇİN RİSK OLUŞTURUYOR
“Yapılan en basit hesaplamayla şu anda gelir vergisi diliminin 182 bin TL olması gerekirken 70 bin TL düzeyinde bulunuyor. Evet, enflasyon sıkıntısı her zaman emekçi aleyhine sonuçlar doğurduğunu biliyoruz. Evet, tarihin en büyük felaketlerinden birini yaşadık, deprem hepimiz için acının yanında ekonomik yük getirdi. Ancak ekonomik zorlukların faturasını emekçilere yüklemeyin. Kabul etmeyiz. Biz üstümüze düşeni fazlasıyla yaptık. Hayat pahalılığı, vergi yükü nedeniyle iş barışı da bozulmaktadır. Ücretlerin vergi nedeniyle aşınması sendikalı, düzgün çalışan, iş barışını koruyan işyerlerinde iş barışı için risk doğurmaktadır.”
