AYET:
“Ey iman edenler!
Allah için şahidlik eden, tam adaletli yöneticiler olun; kendi aleyhinize veya Ana-Baba ve En Yakınlarınız aleyhine olsa bile!” Nisa 135
ÖYLEYSE EĞİP BÜKMEDEN NASS NE DİYORSA ONA GÖRE HAKİKATİ SÖYLEYECEĞİZ!
1- Belediyelerin SGK’ya borcunun olması meselesi 2024’ün değil 2018’in problemidir.
2- Sn. Ahmet Davutoğlu Başbakan olduğu dönemde, büyük bir popülizm yaparak tüm taşeron işçilerin kadroya geçebileceğini vaad ettmiştir.
Ancak sonrası iyi hesap edilmemiş bir düzenlemeyle taşeron içişler güle oynaya kamuya yahut belediye şirketi kadrosuna alınmış ve sorun başlamıştır.
3- 2018 senesi itibariyle kadroya alınan işçilerin ücretlerini ödemekten başka fonksiyonu olmayan belediye şirketleri vergi ve SGK pirim borçlarını ödemekte zorlanmaya başlamıştır.
4- Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti bundan 40 sene önce uluslararası anlaşmalarla Avrupa Konseyi’ne şu sözü vermiştir. Mahalli idarelere giderleriyle orantılı gelir sağlanacaktır.
Ayrıca Anayasanın 127. Maddesinde de aynı hüküm tekrarlanır.
Popülizm yapılmış ama yasal gerekler yapılmamış, işçiler kadroya alınmış ama bu gideri karşılayacak kaynak sağlanmamıştır.
5- Hal böyle olunca da 2018 itibariyle SGK’ya olan borçlar ödenememeye başlamıştır.
Oysa işte tam da bu noktada devletin yetkili organları devreye girip bu konuyu çözmek zorundadır ama bu yapılmamıştır.
6- Peki bu durumda SGK ne yapmıştır? Alacaklarını tahsil etmek için harekete geçmiş midir? Hayır!
Oysa borçlar birikmeden, faiz ve gecikme cezaları eklenmeden bunları tahsil etmek için disiplinli ve kararlı bir takip yapsa bu iş bataklık haline gelmeyecektir.
7- SGK’ya borçlu olan belediye şirketidir. Belediye şirketlerinin %100 hissesi Belediye Başkanlığına aittir. Esas işveren de belediyedir. İşçileri de zaten belediye birimlerinde çalışmaktadır.
Hal böyleyken SGK, alacaklı olduğu belediye şirketlerine herhangi bir yazı göndermiş midir? Hayır!
Alacağını tahsil etmek için yasal mecburiyeti olan ödeme emrini düzenlemiş ve gerek şirket ve gerekse onun sahibi ve esas borçlusu olan belediyeye göndermiş midir? Hayır
8- Peki ne yapmıştır?
Borçla ilgisi ve alakası olmayan, KHK ile yasal mecburiyet altında kurulmuş şirketin belediye nezdinde sadece yasal işlemlerini yürüten bir devlet memurunu bulup, şirketin milyonları çoktan aşmış olan borcunu ondan tahsil etmeye kalkmıştır.
Evet ! Tam olarak budur. Belediyenin borcunu, belediyede maaşlı memur olarak çalışan bir kişiden tahsil etmek için ödeme emri yani icra işlemi başlatmıştır.
Belediyenin yüzlerce gelir kalemine rağmen, milyarları bulan bütçesine rağmen onu görmezden gelip, işlem yapmayıp, bütün alacağını bir devlet memuruna yüklemek nasıl bir şeydir?
9- SGK, 2018-2019 döneminde belediyeden olan alacağını Türkiye’de bir ilk örnek olarak o dönem belediyede görev yapmakta olan benim şahsımdan tahsil etmek için harekete geçmiştir!!!
Çünkü aynı şeyi kendilerinden bir süre önce Maliye Bakanlığı da yapmış ve yine Türkiye’de bir ilk örnek olarak 2018 senesinde Maliye Bakanlığı belediyeden alacaklı olduğu miktarı benim şahsımdan tahsil etmeye kalkmıştır.
10- Bu konuyu yargıya taşımış ve haklı olduğu Danıştay kararıyla kesin hükme bağlanmış birisi olarak, bana yapılan bu haksız muameleden dolayı pek çoğu “dava arkadaşım!” olan bakanlar dahil, bakanlık tepe yöneticilerine hakkımı helal etmiyorum. Ancak daha vahim olan şu ki; ben bu haksız takipten kurtulsam da devletin alacağı halen daha tahsil edilememiştir. Peki bu millet hakkını helal edecek midir?
11- Son söz: Pek çok konuda olduğu gibi Belediyelerin SGK Borçları konusunda da Cumhurbaşkanımıza gerçeğin maalesef bu anlattığım şekilde söylenmediği kanaatindeyim. Problemin son seçimden değil ta 2018’den beri birikerek geldiğinin kendisinden saklandığı ve yine maalesef kendisini her partiden belediyeler önünde hiç de hak etmediği bir görünüme koyacak durumda gösterilmeye çalışıldığını düşünüyorum.
Bir yerel yönetim zafer nişanesi ve başarı hikayesi olan Cumhurbaşkanına yapılacak en büyük haksızlık onu yerel yönetimleri zora sokmaya çalışıyor görünümüne koymak değil midir?
Zamanında işin gereğini yapmayan siyasiler ve bürokratlar, her zaman yaptıkları gibi, oluşan tüm olumsuzlukların vebalini adeta Cumhurbaşkanımızın sırtına yükleyerek kendilerini kurtarma çabası içerisindeler…