İKİ ŞİİR: İNSAN NİÇİN VE RUHUNLA OL
İNSAN NİÇİN
Allah Dünyayı insana hizmetkâr kılmış.
Gökyüzünde, yıldızlarda, bir intizam var.
Gezegenler de kendi yörüngesinde akar.
Ay ve güneş semaya lamba gibi takılmış.
Arılarda, ineklerde, hayvanlarda bir çaba.
Vızır vızır çalışıyorlar, görevleri başında.
Ağaçlar, dallar, çiçekler hizmet yarışında.
Bal, süt, yağ, bunca nimet neden acaba?
Saymak hiç mümkün mü, bunca nimeti.
Hepsinin tam sayısını yalnız Allah bilir.
Bu sonsuz ikram, eşsiz sofra O'ndan gelir.
Şükür gerekir yerken meyve, sebze ve eti.
Güller huzur sunar içimize, ferahlık verir.
Sevinç duyarız, neşeyle dolarız baktıkça.
Huzur buluruz şelaleler, nehirler aktıkça.
Bunca güzelliklerin hepsi de rahatlık verir.
İnkar edilemez nimetler, hava, su, toprak.
Bunca nimeti görmezden gelemez kimse.
Devekuşu gibi olur, kafasını kuma gömse.
Allah'a şükretmeyenler ahmaktır ahmak.
Bu Dünyada her şey, her şey insan için,
Bunu hemen anlar, aklı ve vicdanı olan.
Esas şunu düşünmeli, her daim, her an:
"Bu Dünyada insan niçin, insan niçin?"
Bu dünyada sebepsiz ve başıboş değilsin,
Haydi, bunu düşünmek için başlar eğilsin.
RUHUNLA OL / RUHUNU DOYUR
1-
Ruhundan katmıyorsan eserine, görevine.
Hiç yorulma, boşa kürek çekme, dön evine.
Ruhunla olmadığın yerde mutlu olamazsın.
Ne yaparsan yap asla huzur bulamazsın.
2-
Ruhu başka yerde, kendi başka yerde.
İşte bundan dolayı giriyor başı derde.
Şimdiki insanları ruhuyla buluştursak.
Yalnız böylece huzura kavuştursak.
3-
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Mevlana'nın dediği işte bu: 'Ey İnsan ruhunla ol."
Hem Dine ve hem de ahlaka uygun olan budur.
Bunu başaran Allah'a ve Peygambere yakın kuldur.
4-
Maddiyat insanı mutlu etmez, ancak kandırır.
Haram peşinde koşan kendini ateşte yandırır.
Ruhunu bir kenara atan yalnız kendini paralar.
En sonunda pişman olur da vicdanını yaralar.
5-
Ruhunla buluş, hiç korkma sür atını.
Sonsuza doğru sonsuz artır süratini
İşte o vakit melekleri dahi görürsün.
Sırat-i müstakimde sadıklarla yürürsün.
6-
İnsan bedeni dediğin nedir ki, et ve kemik ile bir yığın.
İnsan ruhu dediğin de, keder ve hüzün ile darmadağın.
Bedeni ve ruhu, her ikisini de dengeli gözetmek lazım.
Şimdi, şu öğüdü çok iyi dinlesin gençler, oğlum ve kızım:
“Bedeni şişiren ve ruhunu aç bırakan insandan, korkun ve kaçın.
Ruhunu doyuran ve bedenini dizginleyen insana, kollarınızı açın.”
7-
Ey İnsanoğlu, elini kolunu bağlayıp boş boş oturma sakın.
Ruhunu, bedenini hayra kullanırsan sana işte Cennet yakın.
Haydi şimdi, ruhunu hem Allah’a ve hem de kullarına aç.
Allah’tan aldığın ilmi ve mülkü ihtiyacı olana cömertçe saç.
8-
Ölmüşlerin ruhuna Fatiha gönderiyoruz, asıl dirilerin ihtiyacı var.
Fatiha Suresinde iki cihan mutluluğunun tarifi ve ilacı var.
Fatiha ile ruhunu besleyip de doyurana ne hüzün, ne de acı var.
Ölmüşlerin ruhuna Fatiha gönderiyoruz, asıl dirilerin ihtiyacı var.
Ahmet Sandal