EN YÜCE MAKAM
Çek yazar Milan Kundera der ki: ‘İnsan neresinden yara alırsa oradan filiz verir.’ Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana Türkiye de fikri çatışmalar hep varoldu. Bir kesim kendini aydın, halkı cahil gördü hep. O kesime göre hocalar hep ‘üç kağıtçı’ halk hep ‘davaro’ oldu.
Malum kesimler için başörtüsü sadece hizmetçiye, evin temizlikçisine yakışıyordu. 2009 yılına kadar okullara, kışlalara, kamu kurumlarına dahi sokulmadı ‘cehalet’. Toplum eğitilmeliydi bir kesimin ahlak anlayışına göre. Malum zihniyeti hemen hepimiz biliyoruz. Onlara hakaret etmek yada onları aşikar etmek demi geçti artık. Çünkü onlar da artık farkında bir uyanış olduğunun. Milli ve manevi şuuru görmekteler.
Artık yeni şeyler söylemek yeni duyguları açıklamak gerek. Muhafazakar olarak addedilen kesim iktidar sahibi oldu. Çok zor şartları atlatarak, devletimize kurulan tuzakların en büyüklerinden birini atlatalı daha 1 yıl geçmedi. Cumhurbaşkanımız ölümün kıyısından döndü. Meclisimiz hainler tarafından vuruldu. Amerikanın ve tarihin Lawrence’dan sonra en büyük ajanı deşifre oldu.
Fakat bu gün bahsetmek istediğim yaram bu değil.
Sevgili dostlar hani insan neresinden incitilirse oradan filiz verirmiş ya bizler de dinimize yapılan bunca hakaretten dolayı içliyiz, yetimiz bu mevzuda. Büyük camiler inşa ediyoruz. Gösterişli sözler paylaşıyoruz, Facebookta, Twitterda ama sormak lazım dostlar neyi ne kadar yaşıyor neyi ne kadar yaşatıyoruz.
Tekbir çekdirdiğimiz, slogan attırdığımız genç burs parasıyla hocalarının görmediği yerde sigara içiyorsa. Makam mevki derdi ile mü’minler birbirlerinin kuyularını kazıyorlarsa. ‘Allahın rızasını nasıl kazanırım?’ sorusu değil de ‘Kime nasıl yaranırım.’ düşüncesi zihinleri meşgul ediyorsa derhal silkelenmek lazım.
Hazreti Ömer (r.a.) bir gün bir valiyi medineye davet eder. Medinenin giriş kapısının arkasına saklanır. Gelen valinin yolunu gözler. Sabahın aydınlığıyla şehre giren valiyi eşeğinin üstünde görür. Valiye doğru koşar. Valinin ayaklarını öpmeye başlar. Vali bu durumda ne yapacağını şaşırarak: Ya Ömer dur Allah aşkına ne yapıyorsun? Der. Hazreti Ömer: Ben seni 5 yıl evvel vali olarak gönderdiğimde bu eşekle gitmiştin şimdi yine bu eşekle döndün istesen makamına aldanıp deve ile yanında bir ordu ile gelebilirdin. Elhamdülillah sen dünya makamına yenilmemişsin...
Ey dostlar, ey makam sahipleri, ey ‘şöför kapımı açmadan inmem’ diyenler; Makamların en yücesi Allah katındaki makamdır.
"Dünyanın, Cenab-ı Hakk'ın yanında bir sinek kanadı kadar kıymeti olsaydı, kâfirler bir yudum su ondan içemeyeceklerdi."
Hazret-i Muhammed (sav.)
Ahmet Murat ÇOLAK
Tügva Afşin İlçe Başkanı