İnsanlara saygın sonsuz , sabrın sınırlı olsun . Saygılı olmak , daima saygınlığı getirir. İnsanlar toplumdaki davranış biçimlerinde zarafeti, nezaketi ve hoşgörüyü eksik etmezlerse, saygınlıkları da bir o kadar artar . Her insan saygıyı hak eder . Saygı, insanın kendi kişiliği ile başkalarının kişiliğinin arasındaki sınırı bilip o sınırı aşmaması, kendi aleyhine dahi olsa başkasının hakkına hukukuna özen göstermesidir. Bir insanın kendisine gösterdiği saygı çok önemlidir. Kendi değerini bilmek , kendine özen göstermek, saygın kişilik olmanın önünü açar. Düşünceye, davranışa, itibara, gösterilen saygının yolu , önce kendinize göstereceğiniz saygıdan geçer. Çocuklarınızı yetiştirirken onlara duyulan saygının , yetişkin insan olduklarında saygılı ve saygın birey olmalarına katkısı büyük olur. O halde işin temeli yine ailede başlıyor. Anneye , babaya saygı , çocuğa saygı, büyüğe saygı , patrona saygı , çalışana saygı sadece bir kaçı . Saygı dünya düzenini düzene sokan en güzel kavramlardan biridir. Dünyada pek çok saygın aile ve bireyler mevcuttur. Hiç merak etiniz mi? Nasıl saygınlık kazanıp , itibarlı bir yaşama sahip olduklarını.
Ebedi Liderimiz, Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki;
“Saygı, düzenin anahtarıdır.”
Ne müthiş bir tesbit . Aile içi düzenin ne kadar önemli olduğunu görmezden gelmek insan yaşamını her konuda kötü etkiler. Evrendeki tüm canlılara saygılı olmanın kazandırdığı saygınlık başarıya açılan bir kapıdır . Hak, değer, inanç ve her türlü özelliği göz önünde tutmak ve iletişim kurarken bunlara önyargısız yaklaşmayı içerir. Bu kavramı değerlendirirken, olumlu taraflarına değinmek İstedim . Kimse kimseyi sevmek zorunda değil, ama hepimiz birbirimize saygı duymak zorundayız. Bu özlü sözün ne denli önemli olduğunu empati yaptığınız zaman daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. Bence nezaket gereği de olsa, insan ilişkilerinde sevmesek bile, saygı duymak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. İnsan onuruna yakışan da budur. Ben bir aile geleneği gibi düşünüyorum kazanılmış saygı ve saygınlığı. Çocukluktan aileler tarafından kazandırılmış , harika bir alışkanlık. Haklar kavramının önüne geçmiş ve haklar kavramına kesinlikle dayanmaz . Tahammülsüzlüğün üst seviyede olduğu günümüz toplumlarında, elbette saygılı olmak ve saygınlık kazanmayı beklemek zordur. Bu bağlamda insan yanımızı daima devrede tutmak önemlidir. Saygın insan olmak için saygı göstermek çok mu zor? Toplumda ki düzene katkı sağlayarak istersek hep birlikte bunu gerçekleştirebiliriz. İnsan olmak başlı başına bir sanat ise , insan olmanın gerektirdiği kavramlarda , aşırı dozda sanat içerir. Doğaya, hayvana, insana, bilime, ilime, emeğe saygı insan olmanın birinci kuralıdır. Saygılı insan , ne güzel insandır. Saygı kayığına binmeden sevgi denizi geçilmez derler. Ne kadar doğru bir söz. İtibar kazanıp , itibarlı bir yaşama sahip olmanın yolunun saygıdan geçtiğini unutmamalıyız.
Küçük bir hikaye paylaşmak istiyorum;
Günlerden bir gün, zamanın ünlü bir bilgesi hükümdarın sarayının kapısına geldi. Muhafızların hiçbirisi saygıları nedeniyle onu durdurmaya çalışmadı. Bilge, sonunda hükümdarın tahtında oturduğu odaya girdi. Ziyaretçisini hemen tanıyan kral saygıyla ayağa kalkıp sordu:
“Ne istiyorsun? Sana nasıl yardım edebilirim?”
“Bu handa uyuyacak bir yer istiyorum” cevabını verdi bilge.
“Ama burası han değil ki” dedi kral hafif kızgınlıkla, “Benim sarayım.”
“Sorabilir miyim: Senden önce bu sarayda kim yaşıyordu?”
“Babam. O öldü ama.”
“Ondan önce kim yaşıyordu?”
“Büyükbabam. O da öldü.”
“O zaman burası insanların kısa bir süreliğine gelip kaldığı, sonra da terk edip gittiği bir yer demek ki. Neden ona han demeyeyim?
Kainatın da , insan olmanın anahtarı saygıdır. Hikayede de anlatıldığı gibi , bizler yolcu dünya hancı olduğu sürece, saygınlık kazanmış itibarlı insan sınıfına dahil olmak ve saygın toplumlar içerisinde yer almak için kendimize odaklanmayı bırakıp , diğer insanları önemsemeli , nazik olmalıyız. Saygın , itibarlı birey olmaktan neden mahrum kalalım?
Saygı ve sevgiyle...
Kadriye CİRİTCİ
Yazar