Türkiye Hayvancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (HAYKOOP) Genel Başkanı Sn. Ahmet Ertürk’le hayvancılık sektörünü konuştuk
Değerli okuyucularım, yaklaşık bir yıldır seçimle yatıyor seçimle kalkıyoruz. Etrafımızda yaşanan gelişmeleri, hamburger kültürü gibi anında tüketiyoruz. Bu bağlamda, ülkemizin gıda tedariğiyle ilgilenen yetkililer ve kurumların nelerle uğraştıklarını görmüyor; sorunlarını, başarılarını ve başarısızlıklarını pek gündeme getirmiyoruz.
Günümüzde insanın temel gıdalarından ikisi süt ve et. Biz bu gıdaları malum, hayvanlardan elde ediyoruz. İşte bu hayvanlarımızın verimli ırklar olarak sağlıklı şekilde yetiştirilmesi için gerekli ot, yem, veterinerlik hizmetleri ve ilaçların temin edilmesi ve hayvan yetiştiricilerine yardım edilmesi için alabildiğine çaba gösteren devletimize ciddi katkılar sunan “Türkiye Hayvancılık Kooperatifleri Merkez Birliğini” bugünkü yazımda size tanıtmak istiyorum.
Birliğin Genel Başkanı Aydın AK Parti eski İl Başkanı ve eski Milletvekili Av. Sn. Ahmet Ertürk.
Ailesi en az 5 kuşaktır çiftçilikle uğraşan Sn. Ertürk’le Türkiye’deki hayvancılık üzerine bir söyleşi gerçekleştirdim. Kendisinden aldığım bilgilerin yalnızca çok az bir kısmını sizlere aktaracağım.
Günümüzün modern toplumlarında özellikle et ve süt, insan beyninin gelişiminde çok önemli besin kaynakları. Bu besin maddelerini tüketmeyen toplumlarda özellikle çocuklarda beyin gelişmesi istenen seviyede olmuyor. Devletimizin bu konudaki ciddi destekleri sayesinde ilkokullarda çocuklarımızın beslenme çantalarına ilk besin kaynağı olarak süt giriyor. Kemiklerin gelişmesinde süt en temel besin maddesi olarak biliniyor.
Türk hayvancılığı son yıllarda ot ve yem fiyatlarının ciddi artış kaydetmesi sebebiyle zor bir dönemden geçiyor olsa bile bu alanda önemli adımların atıldığı da aşikâr. Öte yandan, ülke olarak köyden şehre göçü önlemek istiyorsak, köyde yaşayan gençlerimizi hayvancılığa özendirmemiz gerekiyor. Bugün şehirlerde boş boş dolaşan, güvenlikçi, işçi veya memur olmak için siyasilerin kapısını aşındıran işsizler ordusu köylerine dönerek hayvancılığa özendirilse, inanın Türkiye’de hem hayvan sayısı artacak hem de köyden kente göç ciddi anlamda önlenecektir.
Aydın’da gerçekleştirilen Aydın Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği Kongresi’ni, HAYKOOP Başkanı Sn. Ahmet Ertürk’ün davetine icabet ederek izledim. Çok değerli izlenimler edindim.
52 kooperatifin faaliyet gösterdiği Aydın’da birliğin toplam üye sayısı yaklaşık 10 bin kişi.
Bu sayıya, Başkanlığını Ünal Önal’ın yaptığı, ÖR-KOOP’un üyeleri de dahil. Bu sayıyı 4’le çarptığınızda ortaya 40 bin kişilik bir kitle çıkıyor.
Bu sektörün en önemli sorunu hâlihazırda çobanlık. Kongreye katılan 52 kooperatif başkanı, yem ve otun yanı sıra, çoban bulma konusundaki şikâyetlerini de aktardılar. Öte yandan, piyasadaki süt firmalarının süt toplarken oynadıkları oyunlar da var. Başkanlar, süt toplayan firmaların, üreticilere yemi kendilerinden almaları için baskı yaptıklarını ifade ettiler.
Ben yine çobanlık konusuna dönmek istiyorum. Bu bölgede hayvanların bakımı ve yemlenmesinde ana unsur çoban. Bugün maalesef çobanlık mesleği başta Afganlılar ve Suriyeliler olmak üzere yabancılara teslim edilmiş durumda. Üreticilerin bu hususta çok büyük şikâyetleri var. Göç İdaresi’nin yasal önlemleri almadığını, bu yabancıların güvenlik güçleri nezdinde kayda geçirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Ben de bu vesileyle bir çağrıda bulunmak istiyorum. Aydın Göç İdaresi’nin acil bir şekilde, Valilik, Emniyet ve Jandarmayla işbirliği içinde gerekli yasal kararların ve yönetmeliklerin hayata geçirilmesi için harekete geçmesi gerekiyor.
Çobanlık konusunu konuşurken Sn. Ahmet Ertürk çok çarpıcı noktalara temas etti. Sn. Ertürk, “Çobanlık yapan gençlerimize ne zaman kız verilirse çobanlık Türkiye’de cazip bir meslek olur” dedi. İşte yalın gerçek buydu. Sn. Başkan kongreye katılan bir anneye “Kızını bir çobana verir misin” diye sorunca bu değerli annemiz “hayır vermem” deyip kestirip attı. İşte bu konu Türkiye’de hayvancılığın en önemli sorunudur.
Türk hayvancılığı, Türk Gençliği yerine Suriyeli ve Afganlı çobanlara teslim edilmişken, çoban olması halinde evlenemeyeceğini bilen, aileler tarafından aşağılanan Türk genci normal olarak köyünden kaçıyor. Bu sorun, hala sanat okullarında eğitim gören, bir sanat öğrenmek için ellerini nasırlandıran gençler için de geçerli. Kızları olan aileler, kızlarını vermek için sanat mekteplerinde okuyan bu gençler yerine güvenlikçileri tercih ediyorlarsa bu işte bir sakatlık var demektir. Açıkçası aynı sorunu sanat okulunda okurken ben de yaşamıştım. Türkiye’de maalesef sanatkara ve çobana gerekli değer verilmiyor. Ancak yeri geldiğinde, milyonlar TL değerinde sürüler ve tesisler çobanlara ve sanatkârlara teslim ediliyor. Bu sorun üzerine kafa yormamız gerekiyor.
Değerli okuyucularım, bir kez daha kongreye dönmek ve Ahmet Ertürk Bey’den elde ettiğim bilgileri sizinle paylaşmaya devam etmek istiyorum.
HAYKOOP 2003 yılında 7 kurucu tarımsal kalkınma kooperatifler birliğinin bir araya gelmesiyle kuruldu. Günümüzde 67 ili kapsayan çalışmalar yapıyor. 37 HAYKOOP Bölge Birliği ortağı, 1950 birim kooperatif ve 450 bine varan üreticinin şemsiye kuruluşu olarak faaliyetlerine devam ediyor. Yürüttüğü faaliyetler arasında çiğ sütün üretimden pazarlanmasına kadarki süreçte ortaklarına hizmet sağlamak da var. Bunun yanı sıra, üretim için ihtiyaç duyulan ürünlerin uygun maliyetlerle temini amacıyla bölge birlikleri üzerinden ortaklarına katkı da sunuyor. Kısa zaman önce, ortaklarının her ihtiyacını karşılama politikası çerçevesinde bir adım daha atarak TARSİM gibi ortaklarına sigorta hizmeti de vermeye başlamış. Sektör için sigorta, tohum, yem, ot, alet, edevat, ekipman, gübre, üreticinin kendisinin ve hayvanlarının kaldığı yerler, dikili bitkiler ve bitkisel ürünler için önem arz ediyor.
HAYKOOP Yönetim Kurulu, Genel Başkan Ahmet Ertürk, Genel Başkan Yardımcısı Faruk Özen, Yönetim Kurulu Üyeleri Nurettin Çakır, Salih Akkoç ve Halil İbrahim Bilir’den oluşuyor.
Denetleme Kurulunda ise Abdülkadir Kurucu, Ahmet Tintaş ve Yaşar Akdemir yer alıyor.
Değerli okuyucularım, ben de bu toplantıda kısa bir konuşma yaptım. Konuşmamda, 15 ila 25 kg arasında sütün üreticiden toplanıp soğutularak sanayiciye sunulduğu ve sigorta yapıldığı gibi, sütün üreticiden toplu bir şekilde alınarak yıllık olarak sanayiciye ihale edilebileceğini, diğer kalemlerde de toplu alımlar yapılabileceğini, bu konuda HAYKOOP ve bağlı kuruluşların harekete geçmesi gerektiğini ve bu hususta yapılabilecek uygulamaları paylaştım.
Değerli okuyucularım, HAYKOOP, 37 şehirde 450 bin üyesi olan, bu sayıyı 4’le çarptığınızda yaklaşık 2 milyon insana hitap eden bir kuruluş.
HAYKOOP’un genel başkanlığını, en az 5 kuşaktır çiftçilikle uğraşan Aydınlı bir aileden gelen, Aydınlı Ahmet Ertürk’un yapıyor olması önemli.
Aydın’da bu nitelikte kaç kişi var söyler misiniz?
Aydınlı olarak bu insanlarımıza sahip çıkmamız gerekiyor.